"Osmanlıda hukuk çok eşliliğe izin vermesine rağmen toplumun yüzde 90’ını tek eşliydi. Hukukun izin vermesi verilen iznin yaygın olarak kullanılıyor manasına gelmediğini gösteriyor. 12. yüzyılda kilisenin yasakladığı çok eşlilik, metresi ve gayri meşru ilişkileri ortadan kaldıramadı. Bu da hukukun yasakladıklarının toplumda yaygın olarak dikkat ediliyor manasına gelmediğini gösteriyor."

"Osmanlı Devleti’nin aile yapısı hakkında genel bir fikir elde etmek istiyorsak bu konuda tarihi belgeler bize cömertçe malzeme sunmaktadır. Klasik dönem Osmanlı ailesi hakkında yapılacak araştırmalarda tapu sayım, avarız, miras tereke defterleri başta olmak üzere şer’iyye sicilleri bizi birçok ayrıntıya ulaştırmaktadır. Sonraki dönemde ise temettüât defterleri, hakeza şer’iyye sicil kayıtları ve çeşitli dönemlerde yapılan nüfus sayımları bizlere çok çeşitli bilgiler vermektedirler. Aile ile ilgili bu belgeleri incelediğimiz zaman Osmanlı aile yapısının çekirdek aile dediğimiz anne-baba ve çocuklardan oluştuğunu söyleyebiliriz." (...)

(...) "Ev mimarisi bölgeye ve yapı özelliklerine göre değişmekle birlikte hemen hemen her evde muhakkak haremlik selamlık diye adlandırabileceğiz bölümler bulunmaktadır. Bu durum ailenin sosyoekonomik yapısına göre değişmektedir. Odalar ise sofanın etrafında şekillenir. Sofanın sokağa veya avluya açılan kısmında bulunan cumbalar Osmanlı ev mimarisine farklı bir estetik ve mekân zenginliği kazandırmaktadır."

"Osmanlı ev yapısı içerisinde “avlu”, “hayat”, “bahçe” olarak adlandırılan mekânların büyük bir önemi vardır. Etrafı duvarlarla çevrili bu alan hem ailenin mahremiyetini koruyor, hem de çocuklar için güzel bir oyun alanı ortaya çıkarıyordu. Ayrıca ailenin gündelik işlerinin rahatça görebileceği bir Burada son olarak Osmanlı estetiğinin ulaştığı mertebeyi izah etmek açısından kapı tokmakları üzerinde de durmakta fayda vardır. Kapı tokmakları eski evlerde bugünkü “zil” yerine kullanılan pratik bir çözümdür. Bunlar, kapı kanatlarından birinin veya ikisinin üstüne ortalama bir insanın elinin rahatlıkla yetişebileceği yüksekliğe konurdu. Zarif şekillerde yapılan kapı tokmakları takıldığı yerde hareketli olacak şekilde imal edilirdi. Vurulduğu zaman tok bir ses çıkararak ev sahibini haberdar ederdi. Kapı üzerinde biri ince, küçük ve tiz ses çıkaran kadın eli şeklinde, diğeri ise kalın, iri yapılı ve tok ses çıkaran erkek eli şeklinde farklı iki kapı tokmağı bulunurdu. Kapıya gelen kişi bir hanım ise ince, tiz ses çıkaran tokmağı; erkek ise kalın, tok ses çıkaran kapı tokmağını çalardı. Böylece hane halkı gelen kimsenin kadın veya erkek olduğunu anlar ve ona göre hazırlanırdı."

Yazının aslına ulaşmak için bağlantıya tıklayınız.