"Teknoloji gelişmelerinin kitle iletişim alanlarına yansımasıyla medya ve kitle iletişim araçları hayatimizin her alanında çok önemli güce sahip olmuştur. Modern çağın bir gerçeği olan medya, sanal âlem, İnternet ve bilgisayar dünyası, insanoğlunun hayatında önemli bir yer edinmiştir. Bilgiye ve arzularına anında ulaşma düşüncesi, insani teknolojinin getirilerine bir nevi mahkûm etmektedir. Ihsan hayatının büyük bir kısmına planlanandan daha uzun süre teknoloji araçlarıyla (TV, İnternet kullanılan akıllı telefon, bilgisayar, tablet vs. araçlar) geçirme durumu hakim oluyor."
"Teknolojik bağımlılığı; insan-makine etkileşimini içeren ve kimyasal olmayan (davranışsal) bağımlılıklar olarak tanımlanır. Teknolojik bağımlılığı, Temel belirtileri dikkat çekme (salience), duygudurum değişikliği (mood modification), tolerans, geri çekilme(withdrawal symptoms), çatışma (conflict) nüksetme (relapse) olarak tanımlamıştır." (...)
SORUNLU AİLE YAPILARINDA AİLE YAPISI İÇERİSİNDE BİR FARKLILIK OLDUĞU HİSSEDİLİR:
Bazen aile içerisinde kişilerin aşırı kibar, aşırı düzenli ve titiz olduğu ortamda doğru olmayan suni bir dayatma ve sahteliğin olduğu fark edilir. Genelde bütün aile bireylerinin gergin ve sıkkın olduğu bir hava mevcuttur. Bireylerin birbirlerine karsı aşırı mesafeli, hissiz, tepkisiz bir halde olduklarına şahit olursunuz. Bazen de sırlarla dolu bir aile ve üyeleriyle karşı karşıya olduğunuzu fark edersiniz. Sorunlu ailelerde aile bireylerinin bedenleri, yüz ifadeleri, duruşları, yaşanan sorunu dillendiren bir ipucudur. Genelde aile fertlerinin yüz ifadeleri belirsiz, donuktur ve bazen yüzlerinde bir gerginlik, kaygı ve üzüntü görülebilir. Aile bireylerinin yüzlerinde doğal olmayan, sahte bir maske ile iletişimde olduklarını anlarsınız. Göz teması zayıftır ve konuşma sesi yüksek ya da az duyulur. İnsanların birbirlerini hissetmedikleri, dinlemedikleri bir ortam mevcuttur. Aileler sanki bir görev icabı bir araya getirilmiş; birbirlerine tahammül etmeye çalışan bir grup gibi görünür ve o şekilde yasarlar. Sıcak, candan, yakınlığı da hissettiğiniz; paylaşımın yapılabildiği birbirinizden keyif aldığınızı hissettiğiniz bir mutluluk ortamı mevcut değildir. Ebeveynler bir mutsuzluk içerisinde devamlı çocuklarına kusurlarını gösterip “şunu yapma”, “bunu böyle yap” şeklinde emri vaki bir üslupla hayatlarını devamlı yönettikleri ve eleştirdikleri bir yaklaşım içerisinde olurlar. Bu aile yapılarında yalnızlık, umutsuzluk, çaresizlik, sevilmemiştik vs. hislerinin aile fertlerinde yaygın olarak yaşandığı görülür. Bireyler, aile içerisinde ya sürekli bir bağırış ve çağırışın olduğu ya da tamamen bağların kopabildiği, umudun kesildiği bir halde iletişimin olmadığı ya da “-miş, -miş” şeklinde bir iletişimle aile hayatı yaşamaktadırlar. Bir de bu duruma sanayi ve bilişim toplumu olmanın getirdiği hayatin salt bir kazanç üzerine kurulu bir koşuşturmaca ya dönüştüğü; Nefes alıp insan insana dokunarak konuştuğu bir düzlemde olmaması; gerçek ilişkiler yerine daha ziyade sanal ilişkilerin hâkim olduğu; aile bireylerinin birbirlerini anladıkları, konuştukları, dinledikleri ve yakınlaştıkları bir noktaya ulaşması daha da zorlaşmaktadır. Sorunlu bir ailelerde büyüyen bireyler içindeki kaygı ile başa çıkma tutumu olarak suçlayıcı, yetiştirici, ilgisiz –patavatsız, süper mantıklı davranışlar gösterirler.
İnsanın bazı temel ihtiyaçlarının sağlandığı yer sağlıklı ve mutlu bir aile ortamıdır. (...)
İNTERNET KULLANIMINA İLİŞKİN ÖNERİLER
Kendimizin, eşimizin ve çocuğumuzun üst biliş düzeyini geliştirmek için destek olmak, gerekiyorsa profesyonel bir destek almalıyız.
Görsel Kitle iletişim araçları nasıl kullanılması gerektiği ile ilgili bir bilinç oluşturmaya çalışılır.
Çocuklar, gençler, yetişkin ve ailelere İnternetten nasıl faydalanmaları öğrenmeleri gerektiği bilincine vardırmaya çalışmak. Bir amaç için İnternet ve bilgisayar kullanılması gerektiğini oluşturmak.
Ailelerin çocukları, genç ergen çocuklarıyla daha fazla kaliteli zaman geçirmeli, sorunları ile ilgilenmelidir.
İnternet’e giriş ve çekiş saatleri için çizelge yapılarak belirlenmeli ve bu kurallara uyulmalıdır.
insan kendisini birey, eş ve anne baba olarak gereklerini ne kadar yaşıyor. Bu bağlamlarda kendi sosyal çevresiyle, eşiyle, çocuklarıyla paylaşım ,coşku ,sevgi yaşıyor mu?
Sadece isten eve gelen TV veya İnternet içine akan gerçek bir dokunuştan uzak biri mi olduk.
Zorda olsa TV ‘siz, İnternetsiz paylaşımlar için emek harcamalıyız.
S.T.K.lar, kamu kuruluşları, okullar, şirketler, görsel medya da yetişkinlere, ailelere ve öğrencilere ‘‘ İnterneti doğru ve amaca yönelik nasıl kullanılması gerektiği, İnternetin aşırı kullanımında ortaya çıkabilecek sonuçları vs.’’ konuşma, seminerler verilerek sürekli gündem oluşturacak çalışmalar yapılmalıdır.
Arkadaşlarına ve sosyal ortamlara (sinema, tiyatro, müze, sportif faaliyetler) daha fazla zaman ayırmaları sağlanarak İnternet dışı yollarla iletişim kurma özendirilmelidir.
Okul ve arkadaş çevreleri hakkında bilgi almak üzere gençlerle sohbet etmeli hoşlandığı, ilgi duyduğu konular ile kaygı ve sorunlarını aile ile konuşması teşvik edilmelidir.
İnternette iken gençlerin genellikle hangi sitelere girdiklerini öğrenmek, eğilimleri hakkında fikir verebilir. Onlarla bilgisayar ve İnternet hakkında konuşmak düşüncelerini anlamak için faydalı olabilir.
Ergen çocukların aşırı İnternet kullanımının nedenleri arasında olumsuz psikolojik akran baskısına yönelik farkındalık kazandırmak için bireysel ve grup çalışmalarına önem verilmelidir.
Okullarda sosyal içerikli derslerde ve rehberlik saatlerinde öğretmenlerin arkadaş ilişkileri, İnternet kullanımı ile ilgili tartışma grupları oluşturarak öğrencilerin bilişsel düzeyde farkındalıklarının artırılması sağlanabilir.
Gençlerin bilgisayar ve İnternet dışında da hobi geliştirmeleri teşvik edilmeli, kitap okuma alışkanlığı aileden örnek alınarak kazandırılmalıdır.
Gençlerden aile sorumlulukları paylaşmaları, belirli görevleri yerine getirmeleri istenmelidir.
Uzun çalışma saatleri arasında molalar vererek el, kol, parmak, boyun ve beli dinlendirmek gerektiği öğretilmeli, bu bir alışkanlık haline gelene kadar mola verilmesini hatırlatarak yardımcı olunmalıdır.
Yazının aslına ulaşmak için bağlantıya tıklayınız.