Çocuklar için oyun terapisi, özgüvenlerini güçlendirir, davranışlarında olumlu değişim sağlar, duygusal sorunlarla başa çıkmayı öğretir; bir güvenli liman, bir değişim yolculuğu!

Çocukların kendilerini ifade etme şekilleri yetişkinlerden daha farklıdır. Oyun, çocukların iletişim dilidir. Oyun terapisi, çocukların çeşitli oyuncakları kullanarak yaşanan durumlarla baş etmelerini sağlayan terapi türüdür. 2-12 yaş arası çocuklar oyun terapisinden faydalanabilir.

12 yaş üstü olan ancak oyun oynayarak iletişim kurmayı tercih eden çocuklarla da çalışılabilir. Oyun terapisinin birçok çeşidi bulunur. Çocuk Merkezli Oyun Terapisi, Deneyimsel Oyun Terapisi, Bilişsel Davranışçı Oyun Terapisi, Gelişimsel Oyun Terapisi ve Kum Tepsisi Terapisi, en sık kullanılan terapi türlerindendir.

Çocukların oyun terapisi sayesinde;

  • Özgüvenleri ve öz kontrolleri artar.
  • Sorumluluk alma becerileri gelişir.
  • Davranışlarında olumlu değişimler olur.
  • İstek ve ihtiyaçları için kendilerini ifade etmeleri kolaylaşır.
  • Duygularını daha iyi tanımlamaları ve duygusal sorunlarla başa çıkmaları sağlanır.

İyileşme çocukta nasıl başlar?

Çocuğa ihtiyaç duyduğu güvenli ortam sağlandığında, içindeki güç açığa çıkacağı için değişim ve gelişim de gerçekleşir. Her çocukta sağlıklı olana yönelme kapasitesi ile birlikte daha iyi olma isteği vardır. Yaşanılan problemlerin ifade edilebilmesi için oyun odasında çeşitli oyuncaklar bulunur. Çocuk, kurduğu oyunlarla yaşamdaki deneyimlerini yeniden canlandırır. Oyun terapisinde terapist, oyun ile ilişki kurabilmesi için çocuğu cesaretlendirir. Görüşmeler boyunca keşif yapan çocuk, ihtiyaç duyduğu bağı kurduğunda iç dünyasını oyunlar yoluyla terapistle paylaşır. Güvende olduğunu ve kabul edildiğini hissettikten sonra, çocuk için rahatlama ve iyileşme başlar.

Oyun terapisine ne zaman başvurulur;

  • Alt ıslatma
  • Uyku problemleri
  • Yeme problemleri
  • Kardeş kıskançlığı
  • Boşanma süreci
  • Yas ve anne-baba kaybı
  • Travma, ihmal, istismar
  • Öfke ile ilgili problemler
  • Uyum ve okul problemleri
  • Kronik hastalığa uyum süreci
  • Duygusal ve davranışsal problemler
  • Özgüven ve sosyal iletişim problemleri
  • Takıntılar, fobiler ve kaygı bozuklukları

Kaynak: İSAVAM