Davranış tipleri, karakter oluşumunu nasıl etkiliyor?
Çocukların karakter oluşu sürecinde ailenin önemli bir etken olduğunu belirten Psikolog Serap Duygulu, ebeveynlere tavsiyeler niteliğinde bilgiler verdi.
Çocuklar kendilerine has kişilik özellikleriyle dünyaya gelirler. Her çocuk farklı özellikler taşır. Aynı ailede büyüyen kardeşler arasında bile kişilik özellikleri açısından çok büyük farklar olabilmektedir. Hatta tek yumurta ikizi olan kardeşler bile birbirlerinden farklı özellikler göstermektedirler. Karakterin bir kişilik yapısıdır ve bu yapı genel hatlarıyla daha doğmadan belirlenmiş haldedir. Sahip olunan pek çok özellik gibi kişilik özellikleri de genler yoluyla belirlenir. Bunun üzerine ilk çocukluk aşamalarında başka bazı özellikler eklenir ve bireyin karakterinin önemli bir bölümü erken çocukluk dönemi olan 6-7 yaşları civarında tamamlanmış olur. Son yıllarda özellikle eğitim anlamında çok kullanılan “7 çok geç” sloganı bu açıdan çok önemlidir ve çok doğru bir anlamda kullanılmaktadır. Gerçekten de bireyin hem kişilik hem de bilişsel özelliklerinin % 80’i 7 yaşından önce tamamlanmış olmaktadır. Dolayısıyla bir çocuğa kazandırılacak ne varsa erken çocukluk olarak tanımlanan 0-6 yaşlar arasında değerlendirilmelidir. (...)
(...) Günümüzde eğitimin en önemli amacı, bireyi yetişkin rollerine hazırlamak ve kendisini yönetebilme becerilerini geliştirmesine yardımcı olmaktır. Bu da ancak çocuğa bağımsız düşünme becerisini kazandırmaktan geçer. Okul dönemi çocuklar açısından aynı zamanda bir gruplaşma çağıdır.Çocuk bir takım gruplara katılarak hem onların davranışlarını ve düşüncelerini benimser ya da reddeder,hem de kendi düşünce ve davranışlarını onların kabulüne sunar.Toplumsal onay almaya çalışır.Burada kabul gören her davranış çocuğun kişilik özelliği olarak ve davranışları olarak netleşecektir.Okul dönemleri çocuk için arkadaşlık,paylaşmak, kimlik arayışları gibi pek çok farklı alanda olgunlaşmasını da sağlayan bir eğitim kurumu olduğundan önemli bir etkiye sahiptir.